Esrar dede sokağı Haydar caddesi’nin karanlığı bitip Cibali caddesinin ki başlamadan evvelki o geniş aydınlığı kesen, o mahallelelere göre oldukça uzun bir sokak. Sanki Haydar caddesi bittiğinde herşey değişiyor gibi, sosyal yapı, çocukların oyunu, bakkalların önü, sanki o çirkin Cibali karakolu bir sınır olmuş, neye bilemedim, öğreneceğim.

Haydar caddesinde bir yabancı –orada yaşamayan herkes yabancıdır- izin verildiği kadarıyla yan bir sokağa girdiğinde kiminde bir ada konağı, bir diğerinde güncel sanatçılara taş çıkartacak bir teneke yapı, bir diğerinde ise boğazda bir yalı olması gereken bir bina ile karşılaşacaktır ama az ileride, Esrar dede’den saptıktan sonra, adını benim dostlarımdan alan Nabi, Baki ve Aşıkpaşazade sokakları çok eski meskun mahalleler olmalarına rağmen sanki deprem görmüşler ve üzerine 70 senelerinin mimari felaketine uğramış gibiler. Esrar dede sokağı genişliğini koruyabilmiş, Aşıkpaşa camii’nin gölgesi kendi sokağını koruyamazken Esrar dedeye uzaktan ferahlık vermiş. Reşat Ekrem Koçu’nun ansiklopedisinde “üzerinde 7 kadar beton ev vardır. (kasım 1967)” deniliyor. Tabii bugünün gerçekliğinden hayli uzak bir bilgi olsa da aynı ansiklopedide “cibali caddesi tarafından gelindiğine göre iki araba geçecek genişlikte paket taşı döşeli, az meyilli yokuş olarak başlar” tarifi sokağın bugün ki haline pek de uygundur. Esrar dede’de çok oyalandım, mahalleli benden hoşlanmadı, çocukları saldılar üstüme “filim mi çekeceksin abla” dediler. “yok” dedim. “Galata’da Şeyh galib’in öğrencisi olmuş, hayatında hiç bir şey yapmadıysa da sadece şu beyiti söylemiş adamın izindeyim” diyemedim.
“Ağlatmayacaktın yola baktırmayacaktınfotoğraf: çağa sokak (haydar caddesi) mini kalebodur, sur kalıntısı, beton, duvar yazısı, hepsi kiralık
Ol va’de-i tekrâr-be-tekrârı unutma”
1 yorum:
Ben almanyadan sevgi, gercekten cok guzel bir blog, eger twitter veya facebook sayfasi varsa hemen
ekliycegim.
Yorum Gönder