15 Nisan 2007 Pazar

karşı boğaz



İki kadeh içmek, üç beş ahbab görmek için deniz geçmek de bir tek bu memlekette yapılır herhalde. Sanki, şehrin bu tarafının tüm rakıları içilmiş, tüm meyhaneleri işgal edilmiş gibi, kalktık Havuzbaşı’na gittik. Üsküdar’dan yolalırken, Çengelköy çarşısına girmeden önceki, içerlekli bir küçük mahalle. Mahalle’de, bir küçük kır, kırın ortasında bir küçük kır lokantası, lokantanın ortasında bir soba, radyo’da Safiye Ayla, masada rakı, sağında solunda eş dost, bundan iyisi can sağlığı, eh o da allaha şükür...
Karşının boğazı bir başka, daha aydınlık, sanki denize daha yakın, denizle deniz kenarındaki banklar arasında yatlar yok en azından. Yalı sahipleri sanki hala eski sahipleri, sanki hala mahalle kahvesine gelirler de manavla beraber sabah kahvesini içerlermiş gibi. Doğru mu bilmem, hissim odur. Kuzguncuk’ta bir sokak hatırlıyorum, pek eskiden çok sıklıkla zaman geçirdiğim, dört katlı bir taş bina, hani şu girişinde hamamı, en üst katında şahane manzarası olması umursanmayıp ardiye olarak kullanılan teraslı evlerden, hani içinde bir dul, bir kızın yaşadığı ve hala bir tel dolapta un kurabiyesinin daimi olarak tutulduğu, duvarda bir rahmetli subayın çerçevede fotoğrafının yan gözle seni süzdüğü. Yok hikaye değil, teyzemin evi. Mahalle Hüseyin Rahmi’nin kaleminden çıkmış gibiydi.Teyzeler, ocakta aş yanmasın yatakta adam soğumasın diye komşuya gitmeyip, dedikodudan geri kalmamak için camdan izlerlerdi lafı, mahalleyi. Ben böyle bildim karşı boğazı.
Bu taraftan boğazın karşı kıyısına ulaşmak kolay değil. Ortasından deniz geçen bu koca şehirde karşımda gördüğüm meyhaneye ulaşabilmek için önce denizden uzaklaşmalı, dağ tepe aşmalı, sonra yeniden denize doğru inilmeli. Zulüm olsun. Vapur dediğin boğazdan boğaza günde bir geliş, bir gidiş, yakalayamazsan, üsküdara gideceksin, o da Pazar günleri pek nadir. Eğer cesaret sahibi bir insansan turyol motorlarına bineceksin. Karaköy balık pazarından üsküdar diye bindiğin bir tekneden yaka paça eminönünde indirilmek ve bir başka tekneye bindirilmek süratiyle üsküdara ulaşılabilir. Benim bugün ki hikayem eskilerin dediği gibi “İğri gemi doğru sefer”

Hiç yorum yok:

Tirendaz Sokak

--> Tirendaz sokak Molla Şemseddin camii ile başlar, Atıf Efendi kütüphanesi ile biter bir sokak. Şehrin en değerli konumun...