14 Nisan 2008 Pazartesi

Aya Andrea


Aya Andrea’nın denizcileri koruduğuna inanılır, üstelik Karadeniz’i aşıp İstanbul’a varan Ruslar’ın onun için bir de kilise yaptıkları söylenir. Karaköy Mumhane’de, karatavuk sokağına cephelenmiş, tuğla bir yapının önünden yıllardır geçerim, mecburen, telekoma gitmek için. Bugün şöyle bir kafamı kaldıracak oldum yukarıya, mavi mi desem yeşil mi bir minik kubbe, semtin renklerine tezat yapının tam üstünde başka bir dünyadan gelmiş, konmuş gibi duruyor. Koca kapı açıktı, girdim, her katta sekiz dokuz kapı, trabzanlar işli mi işli, yerde karolar geçen yüzyıldan üstüme üstüme geldiler, upuzun koridorda top oynayan çocuklar sordular “kime bakmıştın abla?” Ne diyeyim? “yukarıya” goool.... bıraktılar beni. Merdivenler bir çanla bitti. Karşımda mütevazi bir ortodoks ahşap kapı. Arkasında bir şapelcik. Meğer Sevgili Aya Andrea buradan korurmuş denizcileri.
Karaköy’de döndüm dolaştım göremedim tümünü, şehir gizlemiş turkuaz kubbeyi. Aniden sarı votka istedi canım.

Hiç yorum yok:

Tirendaz Sokak

--> Tirendaz sokak Molla Şemseddin camii ile başlar, Atıf Efendi kütüphanesi ile biter bir sokak. Şehrin en değerli konumun...