9 Kasım 2008 Pazar

Galata'dan aşağı inmek


Bu şehirde yokuş inilir, merdiven çıkılır, yokuş çıkılır, merdiven inilir. Sokakta bisikletle gezenlere şaşırıyorum, nerelerde oturur onlar? 
İlk metronun oraya yapılmasından da belli, Karaköy - Galata arası pek dik bir yoldur, seçenek çeşitlidir ama merdiven ya da yokuştan kaçmak imkansızdır. Yüksek kaldırım tabii en bilinen ve en hareketli seçenektir. Ben Galata kulesinin dibinden, Saint George’dan kıvrılıp, Pietro e paoli kilisesinin duvarındaki aşk ilanlarını okuduktan sonra, Eski Banka sokağına inerim, Sen Piyer hanının acıklı haline üzülüp (hani şu 1772’de fransız elçisinin yaptırdığı ve cephesinde hala bourbonların fleurs de lys’li armalarının bulunduğu han), kesinlikle dosdoğru bankalar caddesine inmem, sola, Avusturya Lisesi’nin sokağına sapar, illaki Camondo merdivenlerinden inerim. Bu merdiven tabii ki şehrin diğer merdivenlerine benzemez, kız gibidir, trabzanlarının kıvrımları pek cüretkardır. Bana öyle geliyor ki aile bu merdivenleri, sırf kendileri için, yukardaki evlerinden -hadi malikane diyelim- aşağıdaki bankalarına ulaşmak için yaptırmışlardır. Yukarı çıkmak için aynı yolu denemem bile, tünele binerim, son zamanlarda binanın içinde etrafıma bakmamaya çalışarak hızla biniyorum; o ürkünç, umumi hela görüntüsüne tahammül edemiyorum. Taklit yetenekleri bile yok bu adamların. 

1 yorum:

mehmet bizansbeyi dedi ki...

tünelde her bir şey çirkin artık. yürümek en güzeli. ara durak Galata olmalı. özellikle çıkarken dinleniyorum bir kıyısında. sonrası yine yokuş. Şeyh Galib'e kadar terlemek lazım.

Tirendaz Sokak

--> Tirendaz sokak Molla Şemseddin camii ile başlar, Atıf Efendi kütüphanesi ile biter bir sokak. Şehrin en değerli konumun...